Ana Sayfa 1998-2012 Tuhaf Bir Ülke: Bizimki Değil

Tuhaf Bir Ülke: Bizimki Değil

Rahmetli annem, anlamadığı bir şeyle karşılaşırsa “tuhaf! tuhaf!” diye söylenirdi. Bu “Bilimkurguca” ülke de (ne kadar bilim-kurgu, yani “hayâl” artık siz karar verin) öylesine TUHAF! Ülkenin adı “Turandot”du**. Halkına da “Dot”lar derlerdi. Komşuları, bu halkın % 80 çoğunluğu öyle olduğu için, “Garip küçük burunlular” olarak bilirlerdi. Onları, hattâ kendilerininkiyle karşılaştırmak için bilimadamları burunları ölçmüşlerdi bile.

- Reklam -

“Tuhaf” dense de çok güzel bu ülkede bin, belki de iki bin yıldır rahat yaşıyorlardı. Yüce (süper) anları da olmuştu.***

Derken bir gün uzaydan gelme bir “Uçan Daire” ateşler içinde yanarak bu topraklara düştü. Gemileri parçalanmıştı ama, uzaylıların çoğu, -binden fazla yaratık- az yara bereyle kurtulmuştu.

Henüz “Tuhaf” diye adlandırılmayan Turandot ülkesinin garip küçük burunlu Dot halkı çok konuksever olduklarından, burunlarının iriliği dışında her şeyleriyle dünyalılara benzeyen uzaylıları tedavi etmiş, bağırlarına basmışlardı. Gemilerinin neden yandığını ise, uzaylılar onların d ilini öğrendiğinde bilebildiler. Uçan daire kendilerinin değilmiş, ülkelerinin polisi onları mahkûm olarak gemiye doldurmuş, sürgüne götürüyormuş. İri burunlu mahkûmlar bir yolunu bulup uçan daireyi ele geçirmiş, öteki uzaylıları öldürüp kumandayı ele aldıklarında becerememiş, yanlış düğmelere basınca yangın çıkmış, düşmüşler.

Bu sığınmacılara “Dot”lar “Acayipler” demişler, hattâ kız alıp vermeye başlamışlar. Evet, acayip güzel kızlar da varmış onların arasında. Acayipler de her ne kadar çoğu karışık evliliklere gizliden gizliye karşıysalar da, yerlilerin dinini, dilini, âdetlerini, isimlerini kabul edivermişler. Ama koca burunlarını-yerlilerle evlenmedikçe- değiştirememişler.

Dot’lar, başlangıçta bu “sabık mahkûmların” neden suçlandıklarını öğrenmeyi istemişlerse de, Acayipler karmakarışık bir şeyler mırıldanmış, kimse bir şey anlamamıştı. Yüzyıllar geçince de artık merak etmez olmuşlardı.

Sonunda öyle oldu ki, Dot’lar, Acayiplere, “Acayip” diyenlere, burun ölçülerinden söz edenlere kızar oldular. “Buruncular” diye bir de deyim uydurdular ve ayrımcılık yapanlara suçlu gibi bakıldı. “Acayipler ne demek, onlar da bizden” diyorlardı. Gerçi “Acayipler” hep uzaylıları belli etmeden tutuyorlardı. Bunu fark eden yerlilere hemen “Buruncu, ayrımcı” diye bağırıyorlardı.

- Reklam -

Gelgelelim, Acayipler aralarında Dot’lara “Bizden değil” “Onlar” diyorlardı. Onlara karşı tutumları zamana göre değişiyordu. Turandot ülkesi zengin, başarılı, dünyaya söz geçirir hâle geldiği dönemlerde, kraldan fazla kralcı oluyorlar, Dot’lardan olmakla övünüyorlar, yeni ülkelerine yararlı işler yapıyorlardı. Fakat işler ters gidip de ülke zayıflayınca yer yer düşmanlar tarafından işgal edilince, hemen kendilerini ayırıyor, bazıları da düşmanla iş birliği yapıyordu.

Dot’lar saf, iyi insanlardı, bunu “onların haltı” gibi görmüyor, “bizden de böyle insanlar çıkıyor işte” diyorlardı. Ülkenin lâkabı, bu olaylardan sonra “Tuhaf ülke” olarak anılmaya başlandı.

Günün birinde, tuhaf, pardon Turandot ülkeli bir matematikçi (belki de istatistikçiydi), kötü günlerin, kötülerini hesaplamış, burun ölçülerini de hesaba katmış ve şaşmış kalmış: yüzde seksen olan “Hakikî Dot’ler”den hainler % 5 çıkarken “Acayip” kökenlilerden (ki nüfusun sade % 3-5’i imişler) hainler % 50 çıkmış.

Bu küçük burunlu “Dot bilgini” meraklı bir adammış. Araştırmasını genişletmiş, tarih içinde, Turandot ülkesi henüz “Tuhaf ülke” diye bilinmezken -ve uçan dairenin çarpmasından 100-150 yıl sonra- devleti yönetenlerin burun hesabını yapmış: Ülke inişe geçtiği yıllardan itibaren devletin başına geçen “160” “büyükten” 145’nin sığınmacılardan (Acayiplerden) olduğunu saptamış. Ülkede azınlık oldukları hâlde!

DİPNOTLARI

- Reklam -

* Bilimle ilgili konular yazdığımda “titr”lerimi yazmamayı tercih ederim. Bu yazı gibi.

** Puccini’nin operasıyla karıştırmayın. Belki de karıştırın!

*** Tıpkı zenci şarkıcı Michael Jackson’un, “Beyazlar Zenci şarkıcılara karşı ırkçılık yapıyor, fırsat vermiyorlar” dediği hâlde, müzikte, dansta ortaya çıkanların % 90’ının zenci olduğu gerçeği gibi. Televizyonu, MTV’yi açmak yok.
 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -