Selâm getirdim sana bozkurtlar diyarından. Selâm getirdim senin evlâdın olduğunu haykıranların obasından.. Selâm getirdim Türkiye’den Tanrıdağı’na. Kürşad’dan miras aldığın isyankâr yüreğin varislerinden selâm getirdim. Türkçülerin en ulusuna. Bütün selâmlar sana Atsız Ata ve sen Tanrıdağı’nda bizi beklemektesin tarihe ün salmış ecdadınla. O ecdad ki Türklük davasının varlık sebebidir ve o dava bizi Mayıslara âşık edendir. Seninle başlayan o büyük isyanın şahikalara erişidir bizi Mayıslara sevdalandıran. Bir iken bin olmanın verdiği sevinçtir. Ülkülerin uğruna çıktığın bu yolda yığınların arkandan sel olup akışıdır. Türklük sevdalılarının yiğit bir fikir önderine sahip oluşudur. Yiğitliğin bedelini ödeyişindir tabutluklarda. Yılgınlığa düşmeyişindir yenilgilerde. Yaşanan her şeye rağmen kutlu dileğe sarılışındır.
Düşüncelerindir seni adam yapan. En kutlu yola baş koymandır. Eğilme işindir haksızlıklar karşısında. Seni adam yapan, korkusuzluğundur. Âsiliğindir, baş olmuş ayakların kabullendiği tutsaklıklarda. Kızıl karanlığa sürüklenen gençlere tarihin altın sayfalarını işaret ederek güneşin kuzeyden değil de Turan’dan doğduğunu anlatmandır. Seni adam yapan binlerce Türkçü’ye rehber olmandır.
Yağmurlu bir gecede Onbaşı Yağmur’a, aslanlar aslanı Yamtar’a ve kutlu ata Kürşad’a yoldaş oluşumuzdur bizi sana evlât kılan. Çağlar ötesinden kopup gelen yüreklerimizle Orta Asya bozkırlarını inlettiğimiz isyan çığlıklarıdır. Kökleri Türkeli’ne uzanan ulu çınardan kopmuş birer yaprak olan bedenlerimizin oradaki kandaşlarımızla aynı bayrağın gölgesinde yaşamayı arzulayışıdır. Türklük üzerinde en kahpe oyunların oynandığı şu günlerde, senin 44’lerde yaptığın gibi başkaldırışımızdır dışarıdaki baykuşlarla, içerideki çakallara. Bizi sana evlât kılan, bizi Türkçü kılan bizi “biz” yapanlara vurgun, kendini bilmezlerin ütopya dediği Turan’a meftun yaşamaktan utanmayışımızdır. Korkusuzca, her nefes alışta acıya talibiz diye haykırışımızdır. Yüzde yüz Türklük yolunda savaş verişimizdir. Verdiğimiz mücadelede zaferden şüphe etmeyişimizdir. Çünkü davamızın haklılığına inandık ve hep aynı gerçeği haykırdık: Bu yorgunluklar, bu çileler ve bu mücadele boşuna değil. Çünkü sen boşuna yorulmadın, boşuna çile çekmedin ve boşuna mücadele etmedin. Bekle bizi Atsız Ata. Tozu dumana katıp gelen ordu bizim, vuslata geliyoruz tek sevgilimiz Turan’la.
Teşvik armağanı kazanan
EMİNE POLAT
1987 Uşak doğumluyum. İlköğrenimimi ve liseyi Uşak’ta tamamladım. 2005 ÖSS’de Çukurova Ün. Eğ. Fak. İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nde okumaya hak kazandım. Şu anda Hazırlık sınıfı öğrencisiyim. Daha önce ilimiz çapında düzenlenen liselerarası yarışmalarda dereceler aldım. Eğitimimin yanı sıra Türk edebiyatı ve yakın tarih konulu araştırmalar yapmaktayım. Aynı dava uğrunda gönüllerde birleştiklerimizle buluşabilmek adına yazılar hazırlamaktayım ve ileride bunları bir kitap hâline getirmeyi düşünüyorum. Fırsatını buldukça gönüldaşlarımla bir araya gelmeye çalışıyorum. Aynı şekilde gerçeklerden bîhaber yaşayan kardeşlerimize de ulaşıp onlarla birleşiyorum. Farkında olmadıkları gerçekleri, oyunları anlatıp onları bilinçlendirmeye çalışıyorum. Mücadelem, okyanusta bir damla olabilmek hesabı. İşte bu yüzden öğretmenliği seçtim, biraz yanlış bir bölüm olsa da amaç insanlara ulaşmak olunca farketmiyor. Hedefim Türkiye’ye ve ona vurgun gönüllerin davasına hizmet edebilmek. Son nefese kadar durmadan dava neferleri kazanabilmek. Çünkü hayat doğruluk uğrunda mücadele verince anlam kazanıyor. Benim için doğru olan da Türk’e ve onun devletine köle olmakta gizli.
