Heybeliada Ruhban Okulu’nun tekrar faaliyet gösterebilmesi adına anayasada gerekli değişikliklerin yapılması emri verildi. Aslında Heybeliada Ruhban Okulu devlet tarafından kapatılmamıştır. Okullar YÖK sistemine bağlanınca kendileri kapatmışlardır. Daha doğrusu kapalı bile değildir. Rum nüfusunun azalması ve yurt dışından öğrenci getirilmesi yasak o lduğundan okul boş kalıyor. Kısacası Rumlar YÖK’e bağlanmayı reddedince okulu kendileri kapadılar. Ruhban Okulu’nun şimdi Anayasada değişiklikler yapılarak yeniden açılmasındaki asıl amaç Ruhban Okulu’nu Türk anayasasından çıkararak bağımsız hâle getirmektir. Böylece hükûmet dışarıdan iyi bir AFERİN alacaktır. Ruhban Okulu, TC sınırları içinde olan ama Türk kanunlarına göre yönetilmeyen bir okul hâline gelecek, dolayısıyla faaliyetlerini denetlemek mümkün olmayacaktır. Acaba hangi ülke böyle bir okulu kabul edebilir? Rumların istediği, bir kısım çevrelerin yapmaya çalıştığı budur.
Ruhban Okulunun devlet denetiminden çıkarılması başarıldıktan sonra İmam Hatiplerin ve Kuran Kurslarının da devlet denetiminden çıkarılması düşünülüyor. Ruhban Okulu devlet denetiminden çıkar çıkmaz birkaç kişiye ‘İmam Hatiplilere haksızlık ediliyor’ bahanesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dâva açtırılacak. Böylece din özgürlüğü bağlamında tarikatlar, tekke ve zaviyeler tekrar faaliyete geçebilecek. İşte derin strateji budur.
Erhan Cengiz/İstanbul