Ana Sayfa 1998-2012 Prof. Dr. Mehmet Çavuşoğlu

Prof. Dr. Mehmet Çavuşoğlu

İnsan hayatını sınırlayan iki önemli olgu var; doğum ve ölüm. Birincisi çevresini ne denli sevindirirse, ikincisi en az o kadar üzer. Ölümün ikinci ve sonsuz bir yeni hayata geçiş olduğuna inanılsa da bu üzüntüyü önlemek mümkün olmaz. Hele ölen kişi yaşayışı, çevresine davranışı, çalışmaları ve ülküleri ile seçkinleşmişse, bu üzüntüler sürekli acılara dönüşebilir.

- Reklam -

Geçirdiği bir trafik kazası sonunda, genç yaşında uçmağa varan Prof. Dr. Mehmet Çavuşoğlu da yakınları, dostları ve Türkçülük çevresinde aynı duyguların yaşanmasına ve yaşatılmasına sebep oldu. Aradan geçen yıllar ona duyulan sevgiyi ve özlemi azaltacağına artırdı. Çünkü o, iyi ve vefalı bir dost, gayretli ve güvenilir bir araştırmacı, değerli bir bilim ve ülkü adamı idi. Yaşasaydı, Türk bilim ve düşünce hayatına değerli katkılarda bulunacağı açıktı.

•••

Çavuşoğlu, 15 Ocak 1936’da Ordu’nun Perşembe iline bağlı Saray köyünde doğmuştu. İlkokulu köyünde bitirdikten sonra 1945’de Ordu’da ortaokula başladı. Daha sonra Afyon ve İstanbul Haydarpaşa liselerinde okuyarak orta öğrenimini 1956’da tamamladı. Kısa bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine devam ettikten sonra Edebiyat Fakültesine geçti. 1962’de Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitird i. Lisans tezi Divan Edebiyatı ile ilgili idi: “Yenişehirli Yahya Bey divanı”. Ardından aynı Fakülteye Eski Türk Edebiyatı asistanı oldu. Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan’ın gözetiminde hazırladığı “Necati Bey Divanı’nın tahlili ve sistematik indeksi” adlı tezi ile 1966’da doktor, “Yahya Bey ve Yusuf Züheyla Mesnevîsi” adlı çalışması ile 1973’de doçent sanını aldı. Doçentlik çalışmaları sırasında iki yıl İngiltere ve İskoçya’da bilimsel araştırmalar yapmıştı (1970-72); doçentliği döneminde de bir yıl A.B.D.’de bulundu. İstanbul Üniversitesi’nde kadro bulunamadığı için 1984 yılında, Mimar Sinan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’ne geçti. Orada, aynı yıl içinde profesörlüğe yükseldi. Evdeşi ve oğlu ile birlikte kendi kullandığı araba ile yaptıkları bir yurt gezisi sırasında, Manisa dolaylarında geçirdikleri trafik kazası sonunda, 11 Ocak 1987 günü fani dünyadan ayrıldı. Uçmağa vardığında 5l yaşını tamamlamasına yalnızca dört gün vardı. En verimli çağında aramızdan ayrıldı.

Çavuşoğlu gerçek bir ‘Divan Edebiyatı’ âşığı idi. Liseyi bitirdikten sonra başladığı hukuk öğrenimini o yüzden bırakmış, Türk Dili ve Edebiyatı öğrenimi almıştı. Üniversite öğrenimini bitirince de, Türk edebiyatının en zor fakat kuşkusuz en zevkli dalı olan Eski Türk Edebiyatı’nda uzmanlaşmak için, bitirdiği bölüme asistan olmuştu. Orada akademik çalışmalarını büyük bir şevkle ve gayretle sürdürdü. Doktora ve doçentlik kademelerini yaptığı değerli araştırmalar ile, kısa zamanda aştı. Divan edebiyatı üzerine yazdığı deneme ve araştırma yazıları, kitapları ile haklı bir ün yaptı. Eski Türk Edebiyatının, zaten çok az olan gerçek uzmanları arasında yerini aldı. Yaşasaydı daha bir çok değerli eser kazandıracağı, değerli öğrenciler yetiştireceği kesindi. Ama Felek buna izin vermedi.

•••

Mehmet Çavuşoğlu ile nerede ve ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum. Sanırım o’nu üniversite öğrencisi iken yaptığı bir Ankara ziyareti sırasında Türk Ocağı’nda tanımıştım. Bunun en önemli tanığı, 1959’da birlikte katıldığımız bir Kırıkkale gezisi ve orada yapılan toplantı.

- Reklam -

Onun Ankara’da bulunduğu bir yaz gününde, Kırıkkale Türk Ocağı’nın düzenlediği bir toplantıya birlikte katılmıştık. O gün Kırıkkale’ye kalabalık bir Ocaklı topluluğu olarak gitmiştik. Benim bulunduğum minibüste, hatırladığım kadarı ile, Prof. Dr. Osman Turan, Ârif Nihat Asya, Galip Erdem, Osman Rasim Eyüboğlu, Metin Kumal vardı. O günlerde Ankara’da olan Mehmet Çavuşoğlu ile Kemal Fedai Coşkuner de konuk olarak bizimle birlikte idiler. Çavuşoğlu’nun ne kadar enerji dolu, nüktedan, sevecen bir kimse olduğunu o gezi sırasında anlamıştım. Bir açık hava sinemasının geniş alanını dolduran Kırıkkalelileri coşturan o gezi, o’nu daha iyi, yakından tanımama, daha çok sevmeme vesile olmuştu.

Ben İstanbul’a gidişlerimde Edebiyat Fakültesi’ni ve oradaki dost hocaları ziyaret etmeyi ihmal etmezdim. O da, Ankara’ya geldiğinde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne uğrardı. Bu karşılıklı ziyaretler sırasında, fırsat buldukça görüşür, şakalaşır, dertleşir, özlem giderirdik.

Prof. Dr. Mehmet Çavuşoğlu, sevenlerinin, meslekdaşlarının ve ülküdeşlerinin hâfızasında, benimkinde olduğu gibi, buruk bir anı olarak kaldı. Durağı uçmak olsun.

AÇIKLAMA

Prof. Dr. Necmeddin Sefercioğlu’nun 70. sayımızda yayınlanan İsa Yusuf Alptekin başlıklı yazısıyla ilgili olarak Doğu Türkistan Göçmenler Derneği bir açıklama göndermiştir. Bu açıklamada, Mehmet Emin Buğra’nın hiçbir zaman dernek başkanlığı yapmadığı, ilerdeki araştırmalara yanlış kaynak teşkil etmemesi bakımından hatırlatılmakta, Buğra’nın mücadeleleri ve yazıları şükranla anılmaktadır. Açıklama, bu konuyu ele aldığı için yazara ayrıca teşekkür etmektedir.
 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -