Ana Sayfa 1998-2012 Osman Batur’u Anarken

Osman Batur’u Anarken

29 Nisan 2001 Osman BATUR’un idam edilişinin ellinci yılı. Türk milliyetçilerinin Osman BATUR’u tanımaları ve yad etmeleri gereklidir.

- Reklam -

Altay Kazaklarından İslâm Beyin oğlu Osman BATUR 1899’da doğdu. Göçebe Kazak hayatını yaşayarak büyüdü. Arkadaşları gibi o da 10 yaşından çok önce usta bir binici ve iyi bir avcıydı. 12 yaşında Kazak Türklerinin büyük kahramanı Böke Batur, ondaki yeteneği görüp yanına aldı. Ona savaş taktiklerinin inceliklerini öğretti. Aynı zamanda Türkçülük ruhu ile Rus ve Çin kinini aşıladı. İki yıl sonra Böke Batur’un büyük yenilgisi oldu. Böke Batur, Osman’a; “Benim işim bitti, ama ileride Türk milletinin sana ihtiyacı olacak, benden ayrıl.” diye buyruk verdi. Böke Batur yenilgiden sonra Türkiye’ye gelmek için Tibet’ten geçerken yakalandı ve başı kesilerek öldürüldü.

Bundan sonra Osman BATUR’un hayatı göçler, gizli tertipler ve baskınlarla geçti. Küçük akıncı toplulukları ile Çin ve Rus kuvvetlerini pusuya düşürür, öldürür ve kaçardı. Şöhreti kısa zamanda yayıldı. Cesur, şüpheci ve mağrurdu. İdealinden fedakârlık ettiği veya dostuna ihanet ettiği olmadı.

İkinci Dünya Savaşı’nın karışık günlerinde Doğu Türkistan Türkleri zulüm altında ezildiler. Osman savaştan başka bir yol olmadığına inanmıştı. Yavaş yavaş Altaylar bölgesini Çinlilerden temizledi.

Bu sıralarda ona BATUR adını taktılar. 22 Temmuz 1943’te Altaylar tamamen Çinlilerden temizlendi. Bulgun’da yapılan bir törende Osman BATUR Altay Kazak Türklerinin Han’ı ilân edildi.

Osman BATUR’un en başarılı yıllarında, 1944-1945’te Tanrı Dağları’nın kuzeyindeki bütün Doğu Türkistan Kazak Türklerinin toprakları birkaç şehir istisna kurtarılmıştı. Sonra komünist ordunun baskılarıyla önce Altaylar sonra Tarbagatay dağları yavaş yavaş elden çıktı. 1949 yılında Osman BATUR daracık bir dağ bölgesine sıkışmıştı.

Başlangıçta 30 bin savaşçı olan kuvveti 1950’de kadın ve çocuklar dahil 3-4 bine inmişti. Son sığındığı yer Gez Kurt bölgesiydi. Karakışta hayvanlar dağlarda barınamıyor, eteklere inmeye mecbur oluyorlardı.

- Reklam -

1951 şubatında komünistler yine bir baskın hücumu yaptılar. Kazakların büyük bir kısmı yine baskından kurtuldu. Osman BATUR’un kızı Azpay’la birlikte birçok kadın-kız komünistlerin eline geçti. Osman BATUR onları kurtarmak için bir geçitte 200 kişilik bir düşman birliğine tek başına hücuma geçti. Çok sayıda düşmanı öldürdü. Ancak cephanesi bittikten sonra yakalandı. Tung-Huang şehrine götürüldü. Çeşitli işkencelerden sonra bir atın üzerine bindirilip “Türkistan’ı, Çinlilerden kurtaracağım diyen adamın hâline bakın” diyerek sokak sokak dolaştırdılar. Bu hâlde bile Osman BATUR her sokakta “Ben ölebilirim ama, dünya durdukça benim milletim mücadeleye devam edecek” diye haykırdı.

Sonunda Urumçi’ye götürdüler. 29 Nisan 1951’de önce kulaklarını, sonra kollarını keserek şehit ettiler.

Her Türk 29 Nisanlarda Osman BATUR’u rahmet ve şükranla yad etmeli ve onun mücadele azmini kendisine şiar edinerek, gelecek nesillere aktarmalıdır.

Mehmet EMİN diyor ki;

Ey atamın huzurunda dize gelen alçak nesil

- Reklam -

O alnında taşıdığın ejder başlı tunç tolganla

Kadın gibi ağladığın zamanları bir hatırla

Bir cehennem olmuş olsan seni kanla söndürürdüm

Her kim benim Türk ruhuma dokunursa ona ölüm!

Osman BATUR; ruhun şad olsun.

Tanrı Türk’ü Korusun.
 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -