Ana Sayfa 1998-2012 Nuh Ordusu

Nuh Ordusu

Biz ordu milletiz. Dünya milletlerinden bu özelliğimizle bir değil, bin kere ayrılırız.

- Reklam -

Bu ordu-millet; kudretini Türk gücü ile İslâm imanının (sentezinin) birleşmesinden almıştır.

Mehmetçik; “Bir ordum var ki adını Türk koydum” buyuran Peygamberler Peygamberinin, dolayısıyla Yüce yaratıcının askeridir.

Mehmetçiğin ne zaman başı sıkışsa, onun imdadına hızır gibi yetişen bir ordu daha vardır ki o da Yüce yaratıcının gönderdiği evliya ve meleklerle takviyele ruhlar ordusudur.

Yüce yaratıcı bu ordusunu gönderirken Baş Melek’e “Türklerin güvendiği tek kuvvet, benim. Onlar, ancak bana inanır, benimle ahdede rler. Müttefikleri benim. Silâh gücüyle değil, iman gücüyle benim adıma harbederler. Mehmetcik’in göğsünde benim imanım yanar. Savaşa “Allah Allah” sesleriyle atılır, yalnız bana seslenir, beni davet ederler.”

En kritik bir zamanda yetişen, ya da yol göstererek yardım eden bu ordu sayesinde kıtaları yastık, denizleri çarşaf, çağları da tahtıravelli yapmışızdır.

İstanbul’un fethinde, Fatih’in yanında Eyyüb Sultan, Hacı Bektaş, Hacı Bayram ve Akşemsettin vardı. Çanakkale’de, Kıbrıs’da ruhlar ordusu Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyuna çalışıyorlardı.

- Reklam -

Nitekim İstanbul’un sekizinci tepesi Yahya Kemâl, İstiklâl Harbi’nde savaşan Türk askerlerini anlatırken, bütün ecdad ruhlarının bu askerlerle yanyana çarpıştığını, hattâ eskiden sadece yeşil bayraklarla, saflar önünde görülen ecdadın, bu defa ordu halinde savaşa katıldığını söyler.

Bu evliyalar ordusu, buraların ya fethinde veya müdafaasında beyaz atı, yeşil sarığı ile peyda olarak, düşman saflarını darmadağın etmiştir. Bu ruhlardan ola ki hiçbirisi gelmese bile, asker içinde bulunan bir veli bu işi yapardı. Eğer şehid olmuşsa yeni alınan yere defnedilirdi. Orası artık mukaddes bir Türk toprağı idi.

Bir yerin Türk toprağı olabilmesi için, ecdat nişanlarıyla süslenmesi yanında genel inanç, orada bir evliya kabrinin bulunmasıdır. Erol Güngör bu hususta; “Nerede evliya kabri varsa orası Türk toprağıdır. Evliyası olmayan yerde, Türk de yoktur; eğer olsaydı, mutlaka içlerinden ya bir şehid ya ulu kişi çıkardı ve halkın gönüllerini kendi kabri üstünde birleştirirdi” derken, Türk’ün vatan anlayışını manevi temelleri üzerine oturtur.

Zaferden zafere koşarak bir dünya nizamı kuran, kılıçla aldığını kalemle dağıtan Türk milletinin bu hale gelmesinin temelinde, bu inanç ve felsefe vardır.

Bu inanç ve felsefeden kıl kadar sapmayan, gönül ve fikir işçilerine selâm olsun…

- Reklam -

 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -