Ana Sayfa 1998-2012 Mühendislik Eğitimi

Mühendislik Eğitimi

Aşağıda Türkçeleştirdiğim gazete köşe yazısı Mühendisler hakkında Amerika’daki kanaati vermektedir. Bizde de benzeri durum olması lâzım. Gazete yazısını verdikten sonra buna yol açan sebepleri ve çözüm yollarını tartışıyor olacağım.

- Reklam -

The Philadelphia Inquirer isimli günlük Philadelphia gazetesinin köşe yazarı Ann Landers, mühendisler ile ilgili bir yazı yazıyor ve akrabaları mühendis olan okurlarından gelen mektupları ikinci yazısına konu ediyor. İşte gelen mektupların bir kısmı:

Houston’dan yazan bayan (es): Ömrümde ilk defa bir köşe yazarına mektup yazıyorum. Yazınızda sorduğunuz, “Mühendisler farklı mıdır?” sorusuna “KESİNLİKLE” diye cevap veriyorum. Babam, 4 amcam ve 3 erkek kardeşim mühendis. Mühendisler farklı yetiştiriliyorlar. Mühendisler mantıklı, dakik ve çok iyi problem çözücüdürler, ancak insan unsuru hakkında çok az şey bilirler. Mühendis eşim hayat arkadaşı olarak çok iyidir, ancak iş duygularını açıklamaya gelince ona ancak 10 üzerinden 4 verebilirim.

Arizona: Mühendisler farklıdır. MIT mezunu olan mühendis kocam, yeni aldığım eteğimin sırt kısmının 5 mm kısa olduğunu ilk bakışında söyler. Banyodaki fayans düzgün döşenmemiş ise hemen ölçerek ispat eder. Sıkışan bir pencere panjurunu derhal tamir eder. Ancak, ben öldürücü bir migren ağrısı ile evin içinde sürünüyor isem hiç fark etmez.

Santa Barbara: Mühendis olan kocamın hayatın gri alanlarına hiç toleransı yoktur. Her şeyi mutlak olarak görür: Siyah veya beyaz, doğru veya yanlış, evet veya hayır. Asla “olabilir” değil. Asla neşeli değildir, ancak hiçbir zaman depresyona da girmez. Her şey m ükemmel düzen içinde olmalıdır, aksi halde fatura acı ödenir. Böyle bir erkek ile yaşamak kolay değil.

Chicago: Karım bir mühendis. Dakik, analitik ve görüşlerinde kesindir. Düşünmeden konuşmaz. Kendinden çok emin ve buz kadar soğuktur. Beni hasta ediyor. Sonraki karım boş kafalı ve moron olacak ve kurtulmuş olacağım.

Carbondale: Haklısınız, mühendisler farklıdır. 35 senedir benimki ile çok mutlu bir evliliğim var. Adım atmadan önlerine bakarlar ve dengeli evlilikleri vardır. Huy olarak problem çözücü, hassas ve sevgi doludurlar. Mühendis kocasından şikâyet eden hanım yanlış erkek ile evlenmiş, yanlış meslek ile değil.

- Reklam -

şehir belli değil: 30 sene önce bir mühendis ile evlendim. Evliliğimiz bir duygusal çöplük. Eğer çocuklarımız onun programlayabileceği robotlar olsa idi çok daha iyi baba olurdu. Mühendisler her şeyi çözebilir, ancak insan olma ve sevme hariç.

Durham: Kocam gözlükçüdür ve bir mühendis müşterisi olmasından nefret eder. Mühendisler gözlüğe bakar bakmaz milimetrenin kaçta biri kadar hatayı hemen görürler ve yenisini isterler.

St. Paul: Ben bir iç-dekorasyoncu mimarım. Mühendisler farklıdır. Bir parça halı satın almak için iki ayını harcayan bir müşterim olduğunda onun mühendis olduğunu hemen anlarım. Çünki halının nasıl yapıldığını ve ne kadar dayanacağını bulmak ile meşguldür. Dünyanın mükemmelcilere ihtiyacı vardır, ancak mühendisler ile çalışmak insanı öldürüyor.

Indianapolis: Mühendis kocam bana çiçek göndermez. Hatta bazı günler hiç konuşmayız bile. Ancak, gömleğinin cebi kalem ve gözlük kılıfı ile dolu, sönük kravatlı buruşuk pantalonlu adamı bildiğim hiç kimse ile değişmem. Sadık, namuslu, güvenilir ve gerçekçidir. Asla beni aldatmaz ve yalan söylemez. Bugünlerde bunlar çok değerlidir.

DEĞERLENDİRME: Köşe yazısına verilen cevapları iki grupta değerlendirebiliriz. Birinci grup doğrudan mühendislerin davranışı ile ilgili olanlar. İkinci grupta ise mühendis olan kişilerin kendi kişisel karakterleri ile ilgili olanlar. İkinci grup yazılar şahsî olduğundan değerlendirmemizin dışında tutulmuşlardır. Olumlu ortak kanaat: Mühendisler; zeki, dakik, çok iyi problem çözücü, baktıklarını gören, mükemmelci, düşünmeden konuşmayan, önüne bakmadan adım atmayan ve dayanıklı özelliklere sahiptirler. Olumsuz ortak kanaat: Mühendislerin insanî tarafları zayıftır ve duyguları ifade edemezler.

- Reklam -

Mühendis akrabalarının yazdıklarını okurken kendimi yansıtıyor gibi hissediyorum. Bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de mühendislik fakülteleri en zeki ve başarılı öğrencileri alıyorlar. Bütün mühendislik bölümleri hesaplamaya dayalı analitik düşünceyi ve duygudan uzak değerlendirmeyi öğrencilerine veriyor. Böylece sonuç ürün olan mühendis mükemmel problem çözücü ve duygudan uzak değerlendirici olarak şekillendirilmiş oluyor. Akrabaların yazdığı değerlendirmeler, mühendislik fakültelerinin öğrenci seçim kriterlerini ve verdikleri eğitimi doğrudan yansıtıyor.

YAPILMASI GEREKEN: Mühendisin insanî tarafını güçlendirmek. Bunun için eğitim programlarına sosyal derslerin konulması gerekir. Bunu Amerikalılar yıllar önce görmüşler ve ABET (Accredidation Board of Engineering and Technology, Türkiye için, Mühendislik ve Teknik Öğretim Değerlendirme Kurulu) mühendislik programlarına 1/3 oranında sanat ve sosyal bilimler derslerini koydurmuş. Ancak, bu dersler Amerika’da çok ciddî olarak veriliyor. Bilkent, Türkiye’de bu uygulamayı en iyi yapan üniversite. Sosyal içerikli dersleri veren öğretim üyeleri çok ciddî olarak seçiliyor ve dersler mühendislik dersleri ile aynı ciddiyette işleniyor. Belki, ODTÜ ve Boğaziçi’ni de Bilkent gibi değerlendirebiliriz. Diğer üniversitelere gelince: YÖK’ün zorlaması ile birinci ve ikinci sınıflarda; beden eğitimi, müzik, resim ve benzeri güzel sanatlar, Türkçe, yabancı dil, Devrim Tarihi gibi dersler veriliyor. Bu derslerin kredi miktarları 1/3 oranına yakın. Ancak veriliş tarzları tam bir rezalet. Beden eğitimi dersi sınıfta başlıyor ve bitiyor. Öğrenciler topun çapını ve basket potasının yüksekliğini öğreniyorlar. Derslerin % 80 civarı boş geçiyor ve her öğrenci başarılı oluyor. Güzel sanatlar dersleri verecek eleman bulunamadığından verilmiyor. Bütün ilköğretim artı lise öğretimi sırasında öğretilemeyen Türkçe, üniversitede tekrar öğretilmeye uğraşılıyor. Dersi veren kişiler çoğunlukla kendileri ciddiyetten uzak kişiler ve öğrenci ile tartışmamak için herkese geçer not veriyorlar. Devrim Tarih dersi ise Cumhuriyetimizin bir zorbası. Aynen Rusya’da Komünizmin her meslek öğrencisine yıllarca okutulması gibi bir şey. Yani, biz gene çözümü kendimize benzetmiş bulunuyoruz. İstatistikî olarak değerlendirilir ise ABET kriterlerine uyuyoruz. Fakat, gerçekte bu dersler bir taraftan faydasız oluyor, diğer taraftan da öğrencilerin diğer derslere davranışlarını da bozuyor.
 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -