Ana Sayfa 1998-2012 Muhatabımız Kürtler mi?

Muhatabımız Kürtler mi?

IRAK’ta, ABD gözetiminde federal bir yapıya doğru hızla yol alınıyor. Şımartılmış Kürt aşiret reisleri, ister federal, ister bağımsız olsun, kendi devletlerini kurma niyetlerini artık açıkça ifade ediyorlar. Güçlerini birleştiriyor, meclislerini kuruyor, denetimleri altındaki toprakları genişletmek, hattâ Kerkük’ü de sınırları içine almak hayâli besliyorlar.

- Reklam -

Irak’taki Kürtlerin, bu arzularını alenen belirtmeleri, ABD’nin onayı olmadan mümkün değil. Vaşington yönetimi, olsa olsa petrol bölgelerinin kontrolünü elinden çıkarmamak isteyecektir, o kadar. Ferede devletin, Irak’ın bölünmesi anlamına geldiği ise açıktır. Bush ve çevresi, böyle bir bölünmeyi ister mi ve niye istesin?

Küreselleşme denilen olgu, bir taraftan bir dünya kültürü meydana getirmek, bunun için de millî kültürleri eritmek gayesi güderken, diğer taraftan güçlü ve büyük devletlerin varlığına da tahammül edemiyor. Dünyayı, böyle devletler değil de uluslararası büyük şirketler yönetecekse, devletlerin küçülmesinde isabet olacaktır.

Bu düşünceyledir ki, birleşik ve bölgesinde güç sahibi -isterse demokrat olsun- bir Irak, globalizmin işine gelmemektedir. İşgal altındaki Irak’ın da (şimdilik) üç parçaya bölünmesi, zayıf devletçiklerin denetimini daha kolay sağlayacaktır.

Peki, o hâlde sormalı: “Devletlerin bölünüp ufalanması küreselleşmenin çıkarına ise, zaten bölünmüş olan Kıbrıs’ın zoraki plânlarla yeniden birleştirilmesi ne demek oluyor?”

İşte burada tam bir çifte standartla karşı karşıya bulunuyoruz. Türkiye ile birleşme ihtimali gözlenen KKTC’ni, Hristiyan bir Güney Kıbrıs’ın hükmü altına koymak, bu gidişatın âdeta içgüdüsü gibidir.

Genel olarak Batının Türkiye’ye bakışı da, globalizmin esaslarına uygundur. Sun’î azınlıklar meydana getirmek, sonra bu topluluklara kültürel hak adı altında bölücülüğe varacak imtiyazlar tanıtmak ve daha sonra da bağımsızlık taleplerini desteklemek, gerekirse güç kullanmak bu politikanın icabıdır. Ve bütün bunlar da insan hakları, demokratikleşme gibi maskeler altında sunulmaktadır.

- Reklam -

Bizim devlet adamlarımız, federalizm çığlığı atan Kürt aşiret reislerine karşı bazı çıkışlar yapıp ihtarlarda bulunuyorlar. Fakat, sanırız ki, bu ihtarlar asıl muhatabına ulaşmıyor. Çünkü, Irak’ın bölünmesinde Kürtler ana faktör değil, ancak bir araçtır. Onları ortaya sürüp bağırtanlar ise hiç şüphesiz ABD yönetimi, yani küreselleşme patronlarıdır.

Kürt aşiret reislerinin bizim ikazlarımızı hafife almalarının, duymazlıktan gelmelerinin arkasında da bu sebep yatmaktadır. Sesimizin fazla çıkmasını önlemek için askerlerimizin başına çuval geçimek, Kerkük’e Kürt nüfus yığarak buranın denetimi peşmergeye teslim etmek, kırmızı çizgilerimizi yok saymak ve PKK-KADEK militanlarını himaye etmek gibi davranışlar da bu gerçeği açıkça göstermektedir.

Hakikatleri çıplak gözle görürsek, başkalarını değil, birbirimizi aldatmanın ve oyalamanın ne kadar mânâsız olduğunu da anlarız.
 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -