Ana Sayfa 1998-2012 Kazakistan Olayları

Kazakistan Olayları

Kazakistan’ın Tengiz şehrinde 20 Ekim 2006 tarihinde üzücü olaylar yaşandı. Kazakistan Türkleri, aynı şantiyede çalışmakta olan, Türkiye’den gelen Türklere; kazma-kürek saplarıyla, çekiçler ve taşlarla saldırdılar. 200 Türk işçisi yaralandı. Yaralılar, Türkiye’den gönderilen özel uçaklarla 24 Ekim’de Türkiye’ye getirildiler.

- Reklam -

Olaylarda ölüm olmaması, üzüntüleri az da olsa hafifletmektedir. Türk işçilerinin provokasyonlara kapılmamaları, saldırıları ağırbaşlılıkla karşılamaları, profesyonelce davranmaları ve Türk işveren firmasının, elemanlarına sâhip çıkarak tamamını Türkiye’ye getirmesi takdir edilecek davranışlardır. Aynı olgunluğu; Kazakistanlı yöneticilerden de beklemek hakkımızdır. Umulur ki; üzücü olayların sebepleri araştırılıp gerekli önlemler alınır, darp ve yaralama fiillerini işleyenler muhakeme edilip suçlular cezalandırılır.

Kin ve intikam duygularının körüklenmesine, kalıcı bir husûmet ve düşmanlığın oluşmasına yer vermemek, Türkiye-Kazakistan ilişkilerini kesintiye uğratmamak için olayların üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. Bu çok önemlidir. Türkiye ile Kazakistan arasında; soydaşlığa, kültüre, tarihe dayalı beraberlikler vardır. İki ülke arasındaki ilişkiler, son 20 yıl içerisinde müteahhitlik sektörü yanında ticaret, eğitim, turizm… gibi çeşitli alanlarda önemli gelişmeler kaydetmiştir. Bu ilişkilerin gelecek yıllarda büyüyerek devam etmesi her iki ülkenin de ortak menfaatidir.

Birkaç yüz kişinin sebebiyet verdiği, kabul edilemez olaylara hafifletici sebepler aramak, sonuçları küçümsemek ne kadar yanlışsa, olayları aynı soydan gelen iki millet arasındaki gerginlik olarak değerlendirmek de o kadar yersiz ve tehlikelidir.

OLAYLARIN ÇIKIŞ SEBEPLERİ:

Hiç şüphe yok ki, olayların asıl sebebi; aynı soya mensup iki milletin, önce yakın temas hâlinde bulunan fertlerinden başlamak suretiyle, arasını açmak isteyenlerin düzenlediği provokatörce kışkırtmalardır. Provokatörler; Kazakistanlı işçilerin, Türkiye’den gelen kardeşlerine göre daha az ücret almalarını, Türk işçilerin Rus bayanlarla a rkadaşlık kurmak dâhil hoş olmayan bir hayat yaşamalarını ve benzeri kışkırtıcı verileri, ustaca kullanmışlardır.

Dünyanın her yerinde yabancı çalışanlar, yerlilerden daha fazla ücret alırlar. Nitekim aynı şantiyede çalışan Amerikalılar, Türklerden de fazla ücret alıyorlar. Onlarla Kazakistanlı işçiler arasında bu boyutta bir sürtüşme olmamıştır. Günlük sosyal yaşayışlar ise her yerde ve her zaman titizlikle düzenlenmelidir. Olmaması gereken ve olduğunda da göze batan, rahatsızlık veren bu davranışlar elbette önemlidir. Fakat öldüresiye bir kavgaya yol açacak ölçüde değil.

- Reklam -

Kazakistan, demografik yapı itibariyle hassas bir ülke. Nüfusun % 42’sini Türkler, % 38’ini Ruslar oluşturuyor. Geri kalanı, Beyaz Rus, Ukraynalı, Koreli, Alman, Japon ve Moğol’dur. Türk nüfus; Doğu Türkistan, Kırım, Kazan, Çuvaş ve Azerbaycan Türklerinden, Özbeklerden, Kırgızlardan, Tacik ve Türkmenlerden oluşur. Çok sayıda Ahıska Türkü vardır.

Böylesine karmaşık bir yapıya sâhip toplumlarda, istenmeyen olaylara yol açmak son derece kolaydır. Diğer taraftan Türkiye’den giden işçiler arasında, Türkiye aleyhinde çalışan gayri Türk unsurların bulunduğu da bir gerçektir.

Bütün bunlara ek olarak 74 yıl boyunca Komünist rejim Türk cumhuriyetlerinde yaşayan soydaşlarımıza; kendilerinin Türk değil, Kazak, Âzerî, Özbek, Tacik, Türkmen ve Kırgız olduğu safsatasını kabul ettirmeye çalışmıştır. Türkiye’de yaşamakta olan Türkler hakkında en aşağılık yalanlar uydurulmuş, 4.000 yıllık tarihî, ırkî, kültürel ve sosyolojik bağlar kopartılmaya çalışılmıştır. Türk cumhuriyetlerinde bu olumsuz telkinlerin izlerine maalesef bu gün de rastlamak mümkündür.

Yalnızca Rusya değil; Almanya, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere Hristiyan batı ve uzak batı olarak isimlendirilebilecek olan ABD, Türkiye ile Türk dünyası arasındaki diyalog ve işbirliğinin kesintiye uğraması, kopması için bütün gayretleriyle çalışmaktadırlar. Bu güçlere Çin de destek vermektedir. Onları bu davranışların sonucu olarak göstermek, sorumluluktan kaçmanın en basit ve ucuz yoludur. Bize yaraşan, bu gerçekleri unutmamak ve daha sıkı işbirlikleri için gayret etmek ve muhtemel olumsuzlukları önlemektir.

Olayların çıkış sebeplerine, yukarıda belirtilenlerden başka faktörlerin de eklenebileceği şüphesizdir. Edep dışına çıkmamak amacıyla onları, okuyucunun anlayışına bırakmakta yarar var. Ancak o faktörlerin, Türkiye’den işçi götüren firmalar tarafından bilinmesi, en büyük sorumluluk ve mecburiyet olarak kabul edilmeli.

- Reklam -

SONRASI…

Türk dünyasının diğer cumhuriyetleri gibi, Kazakistan da Türkiye için önemli bir ülkedir. Orada 50.000.000.000 dolar yabancı sermaye yatırım yapıyor. Türk firmalarının yatırımları toplamı 5.000.000.000 dolara yakın. Bunun % 75’i taahhüt alanında. Kalıcı yatırımlar çok az. Zamanla gelişiyor. Daha da hızlandırmak gerek.

Biliniyor ki sevenleri kadar sevmeyenleri de vardır. Bu gerçeğe rağmen bir hususu, altını çizerek, üzerine basarak belirtmekte yarar var: Turgut Özal ve Süleyman Demirel döneminde Türkiye ile Türk dünyasının ilişkileri daha sıcaktı. O sıcak ilişkilerin, yaşanan üzücü olayları engelleyebileceğini iddia etmek şüphesiz mantıklı olmaz. Fakat olaylar sonrasında, sıcak ilişkiler normale dönüş için olmazsa olmaz ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı; Türklük şuuruna sâhip her insanın her fırsatta ve her zeminde dile getirmesinde mecburiyet vardır.

Dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun… Türk insanının huzuru, güvenliği, kalkınmışlığı, mutluluğu ve hatta yalın bir yaşama hakkını kullanabilmesi, büyük ölçüde Türkiye-Türk dünyası işbirliğine bağlıdır.

Türk dünyasının parlayan yıldızı Kazakistan Devleti’nin Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev; Türk Dünyası Ekonomik İşbirliği projesini tanıtırken; Türkiye yöneticilerinin yüzünün yalnızca Avrupa’ya dönük olduğunu belirterek sitemde bulunmuştu. O sitemlere gönül alıcı bir cevap verilemedi.

Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) çatısı altında Türkiye-Kazakistan ve Türkiye-Avrasya İşbirliği konseyleri, maalesef kendilerinden beklenen teşebbüsleri gerçekleştiremediler. Kazakistan’da iş yapan 500’den fazla Türk firması ve 10.000’den fazla Türk işçisi var. Yaşadığımız kritik dönemde bu kuruluşlar varlıklarını hissettirebilmeliydiler, İlişkilerin önce normalleştirilmesine sonra da geliştirilmesine katkıda bulunabilmeliydiler.

Türkiye’de 50.000’den fazla Ahıska, Kazakistan ve Doğu Türkistan kökenli Türk var. Büyük ekseriyeti çalışkan ve yetenekli ve maalesef bir kısmı da geçim sıkıntısı yaşayan insanlar. Kazakistan, diğer Türk cumhuriyetleri ve Rusya’ya işçi götürürken bu soydaşlarımızdan yararlanılabilir. Ayrıca Kazakistan’da 150.000 civarında Ahıska Türkü var. Onlar Türkiye’de meslekî bir eğitime tâbi tutulduktan sonra yaşadıkları bölgelere yakın şantiyelerde çalıştırılabilir.

Hiçbir sosyal olay, tek bir sebebe dayalı olarak ortaya çıkmaz. Dolayısıyla ortaya çıkan problemin de tek bir çözüm yolu yoktur. Akıllı tercihler söz konusudur. O tercihlerin zenginliği konusunda büyük üstünlüklere sâhibiz.

Yurt dışına işçi götüren firmalar, götürdükleri insanları yalnızca hizmet ve/veya mal üreten güçler olarak görmemeli. Şantiyelerine; mühendis, teknisyen, tekniker, formen, ustabaşı, posta-başı, usta, işletmeci, hukukçu, muhasebeci, aşçı, garson ve mübayaa elemanı götürürlerken, özellikle yeterli eğitim-öğretim alamamış, görgü kurallarını özümseyememiş işçilerini, moral yönünden motive edecek sosyolog ve eğitimci de götürmelerinde yarar var. Götürdükleri işçileri o ülkenin örf ve âdetleri, insanlarının hassasiyetleri konusunda bilgilendirmeleri, ahlâkî hassasiyetlerle donatmaları gereği göz önünde bulundurulmalı.

Nursultan Nazarbayev; “Bizim dilimiz, dinimiz, kanımız birdir.” Diyor. Türkiye’den bu seslenişe aynı sıcaklıkla cevap verilmediğinde, bir şeyler noksan kalıyor. Noksanlıklar, sürtüşmelere meydan hazırlıyor.

Siyasî dayanışmalar ve birlikler; şartların gereği olan zaruretler şeklinde karşımıza çıktığında, insanların suyu yokuş yukarı akıtmaya çalışırcasına tavır takınmaları hamakat değilse mutlaka ihanettir. Türk dünyası ile ilişkilerimizde bunu yaşıyoruz.

 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -