Ana Sayfa 1998-2012 HÜMANİST(!) BİR ERMENİ’NİN ARDINDAN

HÜMANİST(!) BİR ERMENİ’NİN ARDINDAN

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in Osmanbey’de, gazetesinin önünde uğradığı silâhlı saldırı ülkemiz açısından baş ağrıtıcı bir sürecin başlamasına sebep olacaktır. Nitekim olayın tıpkı Refik Harirî cinâyetinde olduğu gibi uluslararası bir soruşturmayla mercek altına alınmasına yönelik yurtdışından yükselen sesler de bunu göstermektedir.

- Reklam -

Hrant Dink yazılı ve görsel medya organlarında barış yanlısı, hümanist, yurtsever bir insan olarak tanıtılmaktadır. Oysa Türk milletinin damarlarındaki “zehirli kan”dan bahseden, asıl adı olan Fırat’ı Hrant olarak Ermenice bir adla değiştiren, oğluna Ermeni ülküsünün sembolü olan Ağrı Dağı’nın kendi dillerindeki adı Ararat’ı isim olarak seçen, 1915’teki tehcirin duygusal ağırlığını ü stünde hissedip “ataları gibi yola çıkmaktan” dem vuran bir insanın barışçılığı ve hümanizmi çok su götürür. Ahmaklar, 1938 yılında Adolf Hitler’i de Nobel Barış Ödülü’ne aday olarak göstermemişler miydi?

Cinâyet şüphesiz tasvip edilecek bir olay değildir; fakat hiçbir cinâyet maktûlün muzır ve müntakim uğraşlarını yok saymaya da yetmez. Kurşunların açtığı can çıkaran gediklerin acısı, kimseyi hak etmediği halde aziz îlân etmek için yeterli değildir. Hrant Dink’in ölümü beni üzdü; ama dirisiyle Türk milletine verdiği zararın çok daha fazlasını, ölüsüyle vereceğini bildiğim için…

Şimdi herkes bir günah keçisi aramaya koyulacaktır. Soyut fikir bazında bu günah keçisi şüphesiz Hrant Dink için yollara düşen, ellerindeki pankartlarda “Katil Devlet Hesap Verecek” veya “Tüm Devletler Teröristtir” yazan birkaç marjinal anarşistle kavrayış ve basireti gemici düğümüyle bağlanmış lânetli basının ve Ermeni mütebasbısı kalemşörlerin gözünde Türk milliyetçiliğidir. Biraz daha akıllı olanları kâtil olarak kendilerine gösterilecek muhtemelen genç ve ateşli bir fanatikle tatmin olmayıp perde arkasındakilerin ortaya çıkarılmasını isteyecek; lâkin o sırlı kişilerin de “derin devlet”in tetikçi ve planlayıcıları olmalarını bekleyeceklerdir. Oysa bu cinâyette ne Türk Devleti’nin ne de Türk milletinin bir menfaat ve kazancı olamayacağı gün gibi âşikârdır. Hrant Dink, ölüsüyle hem siyâsî hem târihî konularda Ermeni tezlerine karşı koyuşumuzdaki haklılığı sıfırlayacak kadar zararlı olabileceğinden, hiçbir milliyetçi, ister fanatik ister mutedil, bu katli onaylamazdı.

Doğudan gelen şehit askerler için asla sokağa dökülmemiş olan bu çok “duyarlı” kalabalıklar Dink’in ölüsünü totem hâline getirerek çok komik bir görüntü sergiliyorlar. Dink, her ölü gibi bir ölüdür. Bu memleket 27 Ocak 1973’te Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet BAYDAR ve Konsolos Bahadır DEMİR’in şehit edilmesiyle başlayan bir dizi Ermeni terör eylemiyle pek çok diplomatını kaybetmiştir. Bugün bu şehitler, başlarında, 1921 yılında Almanya’da bir Ermeni komitacı tarafından şehit edilen büyük Osmanlı sadrâzamı Talât Paşa olmak üzere şüphesiz ölü-diri tüm Ermeni başlarından yüksekte ve ölümleriyle hepsinden çok içimizi acıtmaktadırlar.

 

- Reklam -
- Reklam -

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -