Ana Sayfa 1998-2012 HAMDOLSUN!

HAMDOLSUN!

Hamdolsun, televizyonda Kürtçe yayın başlattık. Kürtçe konuşan vatandaşlarımız şimdi şen şakrak bu televizyon kanalını izleyip refah bulacak. Böylece kardeşlik duyguları depreşecek, terör sona erecek ve asayiş sağlanacak. Şimdi, Avrupa’daki Kürtçe kanalını kapattıramadığımız için böyle yaptığımızı söyleyeceklerdir. Bunlar münafıklardır. Memlekette dirlik düzenlik istemeyenlerdir. Hamdolsun, biz bunlara aldırış etmiyoruz.

- Reklam -

Hamdolsun, üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri açıyoruz. Buralarda Kürt dilinin incelikleri ve Kürt edebiyatının büyük şahsiyetleri araştırılıp okutulacak. Kürtçe yazılmış değerli romanlar, şiirler, denemeler ele alınacak. Buralardan mezun olanlar bürokrasinin üst seviyelerinde görev alacak. Belki de mezunlar derneği kurup bildirileriyle yurda ışık saçacaklar. Hamdolsun, bu günleri gördük,

Hamdolsun, elimizdekilerin büyük kısmını sattık. Kalanları da satıyoruz. Sıra, Silâhlı Kuvvetlere silâh ve cephane üreten tesislere geldi. Bunlar geniş kuruluşlar olduğu için parça parça satışa sunulacak. Böylece ordumuzun silâhlarını özel teşebbüs üretip bize satacak. Bunlar yerli de olabilir, yabancı da. Önemli değil. Önemli olan, kazanıp vergilerini ödemeleridir. Güvenlik açısından sakıncalıdır diyenler olsa da biz bunları dikkate almayacağız. Ama bunlar bizim göz bebeğimiz millî kuruluşlardır, satmak da neyin nesi diye itiraz edenleri, hamdolsun susturmanın yollarını buluruz.

Hamdolsun, bütçemizi doğrultuyoruz. Bunun için yeni vergiler koyacağımız gibi tahsilâtı da kolaylaştıracağız. Vergi borcu olanlara bildirim yapmayacağız. Doğrudan doğruya banka hesabına girip alacağımızı alacağız. Bunun için bilgisayar sisteminde yenilik yapıyoruz. Mükellef başka borcunu ödemek için çek yazarsa karşılıksız çıkabilir. Herkes Maliye vergi borcu tahsil etti mi etmedi mi diye her gün, her dakika bilgisayar başında bulunmalıdır. Çünkü yanlış tahsilât olabilir. Maliyenin para iadesi gibi bir alışkanlığı olmadığı için artık mükellef de buna rıza göstermelidir. Hamdolsun teknolojiyi bu şekilde kullanabiliyoruz.

Hamdolsun, çeteleri çökertiyoruz. Bu yapılırken uygulamadaki şiddeti eleştirenler var. Kusura bakmasınlar biz onlara kulak asmayız. Neymiş, bu memlekete kırk yıldan fazla hizmet etmiş orgeneraller, yüksek hâkimler, müellifler evleri didik didik arandıktan sonra yaka paça edilip emniyete alınıyor, nezarethanelerde sabahlatılıyor, saatlerce sorgulanıyor, sonra da hiçbir şey olmamış gibi serbest bırakılıyormuş. Kiminin kalp hastalığı, kiminin yüksek tansiyonu, kiminin başka ıstırabı varmış, kime ne! Tutuklananlar içinde ölenler, yaralananlar, hastalananlar oluyormuş, kime ne! Maksat güvenliği sağlamaksa, korku bulutları varsın bütün ülkeyi sarsın. Hamdolsun, biz gözümüzü kırpmadan bu yolda yürüyoruz.

Hamdolsun, Nâzım Hikmet’i vatandaşlığa kabul ettik. Böylece ülkemizdeki nüfus artışına katkıda bulunduk. Hem de bir haksızlığı ortadan kaldırdık. Efendim, oradaki arkadaş, ne dedin? O Türkiye’den kaçıp Ruslara sığınmış vatan haini miydi? Ruslar bile, bir kere ihanet edenin kendilerine de ihanet edeceğini düşünüp onu Sovyet vatandaşlığına almamışlar mıydı? O da gidip Polonya vatandaşı mı olmuştu? Türkiye’den üç vilâyeti ve Boğazların denetimini isteyen Stalin için “Beni o yarattı” mı demişti? Kardeşim, şimdi bunları söylemenin âlemi var mı? Otur yerine bakayım.

Hamdolsun, bizim yandaş basınımız iyice güçlendi. Böyle yayın organlarında yazı yazacak liboşlar, yalakalar, çıkarcılar, yanaşmalar, sonradan görmeler zaten bol miktarda var. Ara sıra onları bir evde toplayıp iltifat ettikçe daha da celâlleniyorlar. Ödevleri kafaları karıştırmaksa, bunu hakkıyla yapıyorlar. Böyle bir gelişmeyi uygun, sağlıklı, yararlı bulmayanlar var. Arkadaşlar, biz bunları çoktan aştık. Böyle ahlâkî öğütlerle bizi yolumuzdan çeviremezler. Hamdolsun, dediğimiz dedik, öttürdüğümüz düdüktür. Yola devam!

- Reklam -

Hamdolsun, YÖK’ü de hizaya getirmeyi başardık. Ne kıymetli madenler varmış da bizim haberimiz yokmuş. Şimdi onları bulup bulup yetkili yerlere koyuyoruz. Kimini başkan yapıyoruz, kimini rektör. Yavaştan yavaştan hademelere kadar değiştirmezsek bize yazıklar olsun! Hatta programımızda öğrencileri de bize uygun hâle getirmek var. Ancak bunu şimdiden açıklamak hatalı olur. Hamdolsun, zamanı gelince onu da yaparız.

Hamdolsun, yolsuzluklarla mücadelede de gelişme kaydettik. Gerçi içimizden yolsuzluk yapan epey adam çıktı. Alidibo gibi meselâ. Ama, biz yolsuzluğu ortaya çıkaranları bünyemizden atarak değişik bir yöntem geliştirdik. Daha büyük yolsuzluklar yakın çevremizden gelirse bakın onlara bir şey yapamayız. Efendim, Alidibo adam değil, olayın adı mı dediniz? Pekâlâ, öyle olsun. Ne fark eder? Neticede yolsuzluk yapan da ülkenin kalkınmasına faydalı olmuyor mu? Bakın, hamdolsun her yerde kuleler, siteler, iş merkezleri yükseliyor, yeni mahalleler kuruluyor, Bizden olmayanları, bizim belediyelerimize bağlayarak çözüm üretiyoruz arkadaşlar. Bundan şikâyetçi olan muhalifler varmış. Varsın olsun. Biz muhalefete saygılıyız.

Kardeşlerim, bunlar nereye koşuyor diye soranlar var. Herkes bilsin ki yüzde 55’e koşuyoruz. Yoksa bu kış kıyamette niye kömür dağıtalım, niye sadaka niyetine erzak verelim, niye kenar semtlerdeki kaçak elektriğe aldırış etmeyelim? Gecekonduları kaldıracağız diye geldik ama, tam bu sırada gecekonduların azgınca çoğalmasına niye göz yumalım?

Bildiğimiz yolda yürüyoruz ya, hamdolsun!

 

Orkun'dan Seçmeler

Arap Hayranlığı

Orta Asya, Yeniden

- Reklam -