Ana Sayfa 1998-2012 Felâketin Sorumlusu

Felâketin Sorumlusu

Özellikle Atatürk’ün ölümünden itibaren, daha doğrusu II. Dünya Savaşı’ndan beri, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerindeki felâketler eksik olmuyor. Çeşitli sebeplerle ortaya çıkarılan çatışmaları bir kenara bırakacak olursak, birkaç senede bir bu güzel ülkemizin herhangi bir yerinde tabiî felâketlerle karşılaşmaktayız. Gün oluyor bir orman yangını, gün oluyor bir sel felâketi, gün oluyor bir deprem ve bazen de uçak kazası gibi olaylar başımıza geliyor.

- Reklam -

Biz Türk milleti olarak kadere, hayır ve şerre inandığımızdan ve bunların Tanrı’nın iradesinde meydana gelen şeyler olduğuna kanaat getirdiğimizden, çoğu zaman değişik musibetleri tevekkül içinde kabul ediyoruz. Fakat bilmiyorum aramızdan kaç kişi şimdiye kadar, son otuz-kırk yıldır başımıza gelen bu sık felâketlerin ve belâların sebebi nedir, sorumlu kimdir diye düşündü? Şahsen biz yıllardır “başımıza acaba bunlar neden geliyo r, niçin oluyor”, diye düşünmekten kendimizi alamamışızdır.

Durum böyle olunca ister-istemez tarihin derinliklerine, Türklerin millî inancı Kök Tengri Dininin de izlerini taşıyan Orkun Kitabelerine ve Bilge Kagan’ın tıpkı Atatürk gibi, kendinden sonra milletinin çocuklarına bıraktığı öğütlere bir göz atmak zaruretini hissettik. Kitabelerde şöyle deniyor: Ondan sonra küçük kardeşi büyük ağabeyi gibi yaratılmamış olduğundan, oğlu babası gibi yaratılmamış olduğundan, bilgisiz kaganlar, kötü kaganlar tahta oturmuş olduğundan; bakanları da bilgisizmiş, kötü imiş. Begleri ve halkı düzensiz, Çin milleti aldatıcı ve sahtekâr olduğu, küçük kardeşi büyük kardeşe düşürdüğü, beg ve halkın arasını açtığı için Türk milletinin ülkesi elinden çıkmış.1 Kısaca bu cümlelerden de anlaşılacağı üzere başa lâyık olmayan kişiler, erdemsiz hükümdarlar, bilgisiz ve kötü idareciler gelirse, kendi benliğinden uzaklaşıp, öz kültürünü terk ederse Tanrı, yanlış anlaşılmasın bildiğimiz Allah, Türk milletini cezalandırıyor. Bu yüzden; Çin milletine beg olacak erkek çocuğu kul, hanım kızı cariye oldu.2 Büyük Atatürk de, Türk Gençliğine seslenişinde buna benzer nasihatlar vermiyor mu?

Bununla beraber Türk milletinin tarihinde elli yılda, yüzyılda bir başa gelen dirayetsiz idarecilerin sebep oldukları felâket yılları vardır. Cumhuriyet tarihimizin son otuz-kırk yıllık dönemine şöyle bir baktığımızda Türk Devletini idare edenlerin üç aşağı-beş yukarı fazla değişmediğini, sürekli iktidarlara aynı kişilerin geldiğini, erdemsiz ve liyakatsız bürokratların devleti ve milleti soyduğunu, dünyadaki her güzelliğe ve nimete lâyık olan bu milleti fakirlik içinde bıraktıklarını görüyoruz. Ve millet elinde imkân olduğu hâlde, daima bu gayr-ı samimî politikacılara kanıp, onları baş tacı yaptığından zaman zaman, bizim kanaatimize göre cezalandırılıp, Tanrı tarafından ikaz edilmektedir.

DİPNOTLARI

- Reklam -

1- Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Doğu tarafı, 4-7 satır; Bilge Kagan Yazıtı, Doğu tarafı, 5-7, satır: Anta kisre inisi eçisin teg kılunmaduk erinç, oglı kangın teg kılunmaduk erinç, biligsiz kagan olurmış erinç, yablak kagan olurmış erinç. Buyrukı yime biligsiz ermiş erinç, yablak ermiş erinç. Begleri bodunı tüzsüz üçün Tabgaç bodun tebligin kürlügin üçün armakçısın üçün inili eçili kingşürtükin üçün begli bodunlıg yongşurtukın üçün Türk bodun illedük ilin ıçgını ıdmış.

2- Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Doğu tarafı, 7-8. satır; Bilge Kagan Yazıtı, Doğu tarafı, 6-8. satır: Tabgaç bodunka beglik urı oglın kul kıltı. İşilik kız oglın küng kıltı. Türk begler Türk atın ıtdı. Tabgaçgı begler Tabgaç atın tutupan Tabgaç kaganka körmiş.
 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -