Ana Sayfa 1998-2012 Bir Muzaffer Özdağ

Bir Muzaffer Özdağ

Bu satırları onun için yazmak o kadar zor, o kadar elem verici ki, kendi kendime “Ben onun için değil, o benim için yazsaydı” diyorum… ÖZDAĞ’ın yaşamı, bir iki tarihle veya birkaç sayfalık biyografik bilgi ile yetinilecek kadar dar bir sürecin hâsılası olarak ifade edilemez…

- Reklam -

Cumhuriyetin onuncu yılında Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde doğan Muzaffer ÖZDAĞ’ın okul mezuniyetlerinde hep birincilik vardır… Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okulu, Piyade Sınıf Okulu ve Cumhuriyet döneminin üsteğmen rütbesiyle en genç kurmayı olarak Kara Harp Akademisi’nden mezuniyeti… Bu arada 1956 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirişi…

Muzaffer ÖZDAĞ daima ATATÜRK’ün inkılâplarına inanmış, onun izinde yorulm yan bir azimle hadimi olmuş, seçkin bir asker, milletini ve devletini her türlü özellikleri ile bilen dirayetli ve bilge kişilikli müstesna bir insandı… Ondaki özellikleri anlatmak için ifadeler yetersiz kalır… Onda benliğini ve düşüncelerini saran en mükemmele ulaşma ateşi bilgi birikimiyle daima hararetini ve canlılığını korumuştur… Hiçbir zaman kendi şahsî arzularını, gailelerini düşünmemiş, ruhunda daima Türk milliyetçiliğinin millî heyecan ve ihtirası hüküm sürmüştür…

O, tabiaten egoist, menfaatçi, daima kendini düşünen basit bir yaradılışta değildi… Ondaki müfkûre ateşinde, menfaatsiz fedakârlık, akılcılık, bilgelik, üstün kişilik, müstesna bir Türk milliyetçiliği ruhu vardır… Başka bir deyiş ile; o öyle bir mefkûre insanıydı ki, inandığı dâvâ uğrunda sanki uhrevî bir âleme intikal etmişcesine kendindeki heyecan ve duygularının asaletine inanarak ulaşmak istediği veya yapmak istediği maddî veya mânevî amacına her şeye rağmen ilerleyerek zafere ulaşmak azmini taşırdı…

- Reklam -

O, daima milleti ile gurur duyardı ve milliyetçilik mefkûresi maddî ve mânevî varlığını daima etkilemiştir. Ondaki milliyetçilik yalın bir söz değil, hele Türk milliyetçisi olmak en belirgin vasıflarından biridir…

Mükemmel bir tarih bilgisine sahip olan Muzaffer ÖZDAĞ, her bir olayın analizini yapar, jeopolitik, jeostratejik ve millî menfaatler ile çeşitli tehditleri de dikkate alarak değerlendirmelerde bulunurdu…

- Reklam -

Türk dünyasına bambaşka bir hassasiyeti vardı… Kırgızistan’a yaptığımız bir seyahatte, Balasagun’daki ünlü Türk mütefekkiri Yusuf Has Hacib’in yaptırdığı ilk minare ve mescidin bulunduğu yerde böyle bir mutluluğun heyecanı ile dua etmiş, gözleri dolu dolu olmuş, atalarımızın mezar taşlarını okşamış ve hafif fakat ruhundaki ulvîlik dolu bir sesle, “Bak Ege kardeş, işte Tanrı Dağları… Millî bir hac yaptık, Allah kabul etsin…” demişti… Evet şimdi bizleri onsuzluğun üzüntüsü içinde burada bırakırken, onun ruhu kim bilir oralarda, Kafkaslarda, Tanrı dağlarında, Orta Asya’nın steplerinde, velhâsıl Türk diyarlarında…

Ne desem, ne yazsam, hani şairin dediği gibi; “Bir şey yapabildim diyemem hâtırana”.
 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -