Ana Sayfa 1998-2012 ARI BİZİZ, BAL BİZDEDİR…

ARI BİZİZ, BAL BİZDEDİR…

(Türkçenin Bahçesinde Bir Gezinti)-IV VÂDİDEN YÜKSELEN SES

- Reklam -

“Türk milletini ve Türk dilini medeniyet târihinin ve kültür dillerinin dışında görmenin ne yaman bir yanlış olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz.”- Atatürk – 1

Milâdî sekizinci asrın ilk yarısında, bugünkü Moğolistan’da, Orhun Vâdisi’nde, Türk’ün yazıya nakşedilmiş sesi, çok muhteşem bir tarzda yükselir. Bu ses, hem geleceğe yol gösteren, hem geçmişdeki karanlıkları aydınlatan, Türk milletinin karakterini ayna gibi aksettiren ulvî bir sestir: Orhun Âbideleri!..

“Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin. .. İlk Türk târihi. .. Taşlar üzerine yazılmış târih. .. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması. .. Devlet ve milletin karşılıklı vazîfeleri. .. Türk nizâmının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesîkası. .. Türk askerî dehâsının, Türk askerlik san’atının esasları. .. Türk gurûrunun ilâhî yüksekliği. .. Türk ferâgat ve fazîletinin büyük örneği. .. Türk içtimâî hayâtının ulvî tablosu. .. Türk edebiyâtının ilk şâheseri. .. Hükümdârâne edâ ve ihtişamlı hitap tarzı. .. Yalın ve keskin üslûbun şaşırtıcı nümûnesi. .. Türk milliyetçiliğinin temel kitabı. .. Bir kavmi, bir millet yapabilecek eser. .. Asırlar içinden millî istikâmeti aydınlatan ışık. .. Türk dilinin mübârek kaynağı. .. Türk yazı dilinin ilk, fakat hârikulâde işlek örneği. .. Türk yazı dilinin başlangıcını milâdın ilk asırlarına çıkartan delil.. .. Türk ordusunun kuruluşunu en az 1250 sene öteye götüren vesîka. .. İnsanlık âlemi inin, sosyal muhtevâ bakımından en mânâlı mezar taşları.” 2

Mukaddes Türk başşehri Ötüken yakınlarında bulunan âbidelerin ilki, büyük devlet adamı Vezîr Tonyukuk’a âittir. İlteriş(Kutluk) Kağan’ın 682’de Kök Türk Devleti’ni yeniden kurmasından itibâren devlet idâresinin en büyük yardımcısı olan Vezîr Tonyukuk, aynı zamanda Bilge Kağan’ın kayınpederidir. 725’de vefât eden bu büyük devlet adamı, ihtiyarlığında kendi adına bir âbide diktirmiştir. Âbidedeki ifâde, kendisine âittir. Böylece Tonyukuk, Türk yazı dilinin ilk müellifi olmak şerefini de taşımaktadır.

İkinci âbide, 731’de ölen Kültigin adına, ağabeyi Bilge Kağan tarafından 732 yılında diktirilmiştir.

Üçüncü âbide ise, 734’de ölen Türk hükümdârı Bilge Kağan adına 735 yılında oğlu tarafından hazırlanmıştır.

- Reklam -

Kültigin ve Bilge Kağan’a âit âbidelerin, onların amcaoğulları olduğu sanılan Yolluğ Tigin’ce kaleme alındığı bilinmektedir.

Orhun Âbideleri’nin bulunuşu, Türk kültür ve siyâsî târihinin en büyük olaylarından biridir. Bu konuda, âbideleri keşfeden İsveçli subay Strahlenberg ile, âbidelerdeki yazıyı çözmeyi başaran Danimarkalı âlim Thomsen başta olmak üzere, bütün emeği geçenleri hayırla anmak, millî bir borçtur.

Orhun Âbideleri’ndeki edebî ifâde, çok gelişmiş ve işlenmiş bir yazı dilinin mahsûlüdür.3 İlk olan her şeyde görülebilecek acemîlik işâretlerine, bu ifâdede rastlamak mümkün değildir. Elimizdeki ilk yazılı metinler olmasına rağmen, Orhun Âbideleri’nin Türk yazı dilinde ilk eserler olmadığı, dil ilminin kabûl ettiği bir gerçektir.4 Âbidelerdeki Türkçe, daha önce “devlet dili” olmuş konuşulan Türkçenin devâmı, yazıya geçmiş “devlet dili”nin millete hitâbıdır.

“Burada devletin dili olan bu saf Türkçe, halkın konuştuğu dilin tâ kendisi olmak gerektir.”5 Böylesine güçlü ve parlak bir ifâde kudretinin, muhakkak ki, çok uzun bir hazırlık devresi olmalıdır. Albert von Le Coq, bu konuda şöyle diyor:

“Kök Türk yazı sistemi, Türk dilinin fonetiği bakımından büyük bir ehemmiyeti hâizdir ve ancak ilmî bir zihniyetle düşünen insanlar tarafından meydâna getirilmiş olabilir. Eski Türklerin, ilerlemiş bir kültüre mâlik olduklarının güzel bir delilidir.”6

- Reklam -

Bu bakımdan, Türk yazı dilinin başlangıcını, milâdın ilk asırlarına, hiç olmazsa Orhun Âbideleri’nden birkaç asır önceye götürmek gerekir.7

Orhun Vâdisi’nden, dikildikleri ulu Türklere âit mezarların başından, Türk Devleti’nin ölümsüzlüğünü ilân ederek yükselen bu gür Türk seslerinin kıymeti hakkında ne söylense azdır:

“Kök Türk Âbideleri’nin ehemmiyeti ölçülemez, çünkü hiçbir eserle mukâyese edilemeyecek derecede Türk medeniyet târihinde eşsizdir. Türkçe yazılan yüz binlerce eserin en mühiminin Kök Türk Âbideleri olduğu rahatça ileri sürülebilir.

Kök Türk Âbideleri’nde dil, hayrân olunmak bir yana, hayret edilecek derecede mükemmeldir. Yirminci asrın büyük Türk ediblerinin kullandıkları Türkçe derecesinde işlek bir nesir dili görülür. Bu dil, her cümlesinde şiir kokar. Cümleler kısa, kesik, fevkalâde mânâ yüklüdür. Herhangi bir kelime çıkarılıp ilâve edildiği zaman derhâl bozulacak bir muvâzene taşır.” 8

“Gerçekten Orhun Âbideleri’ni, bugün Türkiye’den binlerce kilometre uzakta, eski Türk yurdunda, bugünkü Moğolistan’da Türklüğün şehâdet parmakları olarak yükselen bu mübârek taşları kana kana okumak, her kelimesi üzerinde derin derin düşünmek, resimlerini huşû içinde seyrederek rûhu yıkamak, her Türk için millî bir ibâdettir.” 9

Kök Türk yazısının menşei hakkında birçok fikir ileri sürülmüş, bu yazının yabancı bir alfabeden alındığını iddia edenlerin yanında, Nikolai Aristov gibi bâzı bilginler de tamâmen Türklere âit olduğunu, Türk damgalarının geliştirilerek bu yazının meydâna getirildiğini söylemişlerdir.10

Kök Türk alfabesi, Türkler arasında asırlar boyunca kullanılmış, Uygur alfabesinin güçlü ve geniş tesirine rağmen, izlerini yakın zamâna kadar görmek mümkün olmuştur. Transilvanyalı Macarlar arasında “Sekeller”in, Kök Türk alfabesinden çıkma bir yazı sistemi kullandıkları anlaşılmıştır.11

—————

1- Dr. Utkan Kocatürk, a. g. e. s. 112

2 – Prof. Dr. Muharrem Ergin, Orhun Âbideleri, İst. 1970, s. I

3 – Prof Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, s.12

4- Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu, a. g. e. s.110

5 – Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu, Devlet Dili Türkçe Üzerine, Ankara, 1945, s.7

6- Prof Dr. L. Rasonyi, a. g. e. s.99/ Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi(I), İstanbul, 1977, s. 92

7 – Prof. Dr. Muharrem Ergin, a. g. e. s. 12

8 – Yılmaz Öztuna, a. g. e. s. 94

9 – Prof. Dr. Muharrem Ergin, Orhun Âbideleri, s. VIII

10 – Prof Dr. Ahmet Caferoğlu, a. g. e. s. 121

11 – Yılmaz Öztuna, a. g. e. s. 94

 

Orkun'dan Seçmeler

- Reklam -