Nihal Atsız anlatıyor : Bozkurtlar ve Tarihi Türk Filmleri – Gökay Gelgeç

Yeşilçam açısından Türk Sineması üzerine eleştiriler ve araştırmalar konusunda başvurulacak kaynak isimler veya kuruluşlar bir elin parmaklarını geçmez. Eski ve yeni kuşaklar olarak değerlendirme yapıldığında da durum aynıdır. Piyasada ulaşabileceğimiz araştırma yazıları genellikle belli sanatçılar veya dönemler üzerine şekillenmiştir. Bu açıdan Yeşilçamda Tarihi Filmler üzerine, tarih konusunda uzman bir kişiliğin görüşünü paylaşmak, meraklıları için bu konuda özel bir çalışma olacaktır.

Nihal Atsızın 1946 yılında tamamladığı Bozkurtların Ölümü şüphesiz Türk Edebiyatının kitleleri etkileme açısından en önemli eserlerinden birisidir. Eserin ikinci bölümü olan Bozkurtlar Diriliyor ise 1949 yılında tamamlanarak birbiriyle bağlantılı bu iki eser Bozkurtlar ismiyle edebiyatımızın önemli öğelerinden biri olarak yerini aldı.

atsiz-bozkurtlarin-olumu-bozkurtlar-diriliyor

Nihal Atsız Bozkurtlar

Bozkurtlar’ı ilk olarak 2000 li yılların başında okuma şansına sahip olmuştum. Birinci eser olan Bozkurtların Ölümü’nü bitirdiğimde aklımda oluşan ilk düşünce böyle bir çalışmanın neden sinemaya uyarlanmamış olmasıydı. Zira olay örgüleri ve her birinden ayrı bir hikaye yaratılabilecek kadar zengin karakterleriyle mükemmel bir Orta Asya senaryosu kaleme alınmıştı. Üstelik anlatılanlar Cüneyt Arkın – Aytekin Akkaya ikilisinin Natuk Baytan yönetmenliğinde gerçekleştirdiği Hakanlar Çarpışıyor’un çok ilerisinde bir hikayeydi.

M.S 7. yy.da geçen eser, kimi kahramanların gerçek tarihi kişiliklere dayanması ve Atsız’ın tarihi araştırmalar konusundaki uzmanlığını içeren pek çok hoş detayla mükemmel bir okuma zevki verdiği gibi beyaz perde de aslına uygun şekilde uyarlandığı takdirde unutulmaz sinema filmlerinden biri olabilirdi.

bozkurtlar-geliyor-bozkurtlar-intikami-film

Yeşilçam’ın böyle bir çalışmayı neden ele almamış olduğunun bir soru işareti olarak varolmaya devam ettiğini düşünürken sevgili dostum Serkan Akgöz’ün hatırlattığı bir makaleyle 1967 yılında Yeşilçam’ın Nihal Atsız’a danışmadan gerçekleştirdiği ve 1971 yılında bizzat Atsız tarafından cevabını aldığı iki filmin olduğunu öğrendim. (Muhtemelen aynı anda çekilmiş) iki filminde yönetmeni Cavit Yörüklü. Başrolde ise Fikret Hakan yer alıyor.

Sırasıyla Bozkurtlar Geliyor ve Bozkurtların İntikamı(Bozkurtların Öcü) olarak yayınlanan iki filmi de şu ana kadar izleyebilme şansım olmadı. Bununla beraber Nihal Atsız’ın dönemin kültür bakanına hitaben kaleme aldığı makalenin aşağıdaki bölümünde yer alan eleştirisi her iki filminde Tarihi filmler furyasının temel kodlarına sadık kalırken, hamaset üzerine şekillenmiş pek çok tarihi roman içerisinde ayrı bir yerde ele alınması gereken Bozkurtların nasıl heba edilmiş olduğunu göstermekte.

Makalenin giriş bölümü ise bugünün anlayışıyla değerlendirildiğinde içerik danışmanlığının sinema açısından ne kadar önemli bir detay olduğuna dair tarihi filmler furyasında ki tarihsel bakış açısından yanlışlara parmak basmakta.

bozkurtlar-geliyor-filmi

Nihal Atsız anlatıyor …

Milli ruhu şahlandırmak için tarihi filmler en iyi vasıtadır. Türk tarihinden, gerçeklere sadık kalınarak alınacak parçaların sinemalarda gösterilmesi yıllardır üstümüze çökmüş olan kabusu atmaya yarayacaktır. Bizde ilk yapılan tarihi filmler oldukça başarılıydı. Bu son yapılanlar bir maskaralıktır.

Türk yiğitleri dövüşürken havada takla atmaz. Amerikan filmlerinde olduğu gibi, her biri sığır devirecek yumruklarla dakikalarca düşe kalka dövüş olmaz. Şimdi bunlar yapılıyor. Türkler’e acayip kılıklar giydiriliyor. Amerikalıların maskaralıkları bize de uygulanıyor, sözün kısası Türk filmi olmaktan çıkıyor.

Eski çağlarda kadın çok serbest olduğu halde Türk kızlarının çıplak olarak erkekler önünde şehevi raks yapması gibi bir olay yoktur. Hacı ağalarının zevkini tatmin için böyle sahneler icat ediliyor. Rejisörler Türk tarihini ve geçmişini hiç bilmiyor.

Sözde tarihi film diye ’Bozkurtlar Geliyor’ ve ’Bozkurtların Öcü’ adında iki film çevrilmişti.

Bunlardan birini dört kişi birden seyrettik. Konu benim iki tarihi romanımdan, ’Bozkurtların Ölümü’ ile ’Bozkurtlar Diriliyor’ dan alınmış daha doğrusu çalınmıştı. Biraz değiştirmişler, iki romanı birbirine karıştırmışlar. Konuyu da, eseri de, tarihi kahramanları da, tarihi de rezil etmişlerdi. Çağdaş olmayan Göktürklerle Alanlar savaştırılıyordu. Koca Türk Kağanı, teneke kalkanlı sekiz kişiyle yola çıkıyordu. İkinci romanımdaki ’Deli Ersegün’ adlı kahraman burada Hacivat kılıklı bir maskaraya çevrilmişti.

Halbuki aslında bu iki roman tarihe titizlikle sadık kalınarak düzgün Türkçe ile yazılmış, adeta destan gibi kaleme alınmış eserlerdi ve bugünkü Türkçü gençliğin yetişmesinde büyük rol oynamıştı.

(Nihal Atsız Makaleler IV)

Nihal Atsız Bozkurtlar : http://www.otuken.com.tr/KitapDetay/bozkurtlar

Yazan: Gökay GELGEÇ – Yojimbooo

bozkurtlar-geliyor-kupur

http://sinematikyesilcam.com/2015/12/nihal-atsiz-anlatiyor-bozkurtlar-ve-tarihi-turk-filmleri/ adresinden alıntılanmıştır.